Lean Startup, Eric Ries tarafından geliştirilen ve girişimcilik alanında büyük bir etki yaratan bir yöntemdir. Geleneksel işletme kurma ve yönetme yaklaşımlarından farklı olarak, Lean Startup, minimum miktarda kaynak kullanarak hızlı bir şekilde bir ürün veya hizmet geliştirmeyi ve pazara sunmayı hedefler. Bu yöntem, belirsizliklerle dolu girişimci ortamlarında başarılı olmayı amaçlar.
Bu yaklaşıma göre bir start-up, ürün veya hizmetin hipotezlerine geçerli cevaplar vereceği ana kadar araştırma yapmalı ve araştırmaların sonucuna göre ürün ve hizmetin prototipini üretmelidir.
Girişimin temelinde “yap, ölç, öğren” döngüsü vardır. Ve bu döngünün hızı, bir start-up’ın doğru pazara girme, doğru ürünü üretme ve doğru ekibi kurma hızına direkt etki etki eder.
“Yap” aşamasında fikir geliştirilir. Temel adımların ilk 8’i bu aşamada gerçekleşir.
“Ölç” aşamasında asgari düzeyde çalışan bir ürün geliştirilerek gerçek müşterilerin kullanımına sunulur, onlardan geri dönüşler alınır. Burada ürün ya da hizmetin hangi eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini göstermesi sebebiyle oldukça önemlidir.
“Öğren” aşaması ise yola mevcut ürünle ya da üründe değişikliğe gidilerek (pivot) yeni bir ürünle devam etmeye karar verilen aşamadır.
Bir ürünün veya hizmetin en temel, işlevsel ve en az özellikle sunulabilecek hali. MVP, bir ürün veya hizmetin pazara sunulmadan önce minimum miktarda kaynakla üretilerek gerçek dünya geri bildirimleri toplanmasını sağlar.
Ürün veya hizmet fikirlerinin doğrulanması için müşteri geri bildirimlerine dayanır. Müşterilerin gerçek tepkileri, ürün veya hizmetin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için kritik öneme sahiptir.
Girişimciler, müşteri geri bildirimlerine dayanarak stratejilerini değiştirebilir ve ürünlerini veya hizmetlerini yeniden şekillendirebilirler. Bu, başlangıçta doğru yola çıkmış gibi görünen bir fikrin, gerçek dünyadaki geri bildirimlere dayanarak değiştirilmesi anlamına gelir.
Ürün veya hizmetin sürekli olarak geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için hızlı iterasyonlar yapılır. Bu, yeni özelliklerin eklenmesi, gereksiz özelliklerin kaldırılması ve ürün veya hizmetin daha iyiye götürülmesi anlamına gelir.
Pazar talebinin ve müşteri ihtiyaçlarının doğrulanması için veri odaklı bir yaklaşım benimsenir. Bu, pazar araştırmaları, A/B testleri ve diğer analitik yöntemlerle desteklenir.
Lean Startup, girişimcilerin hızla öğrenmelerini ve daha az riskle başarılı olmalarını sağlar. Bu yöntem, girişimcilerin zamanlarını ve kaynaklarını en verimli şekilde kullanmalarına olanak tanırken, müşteri odaklı bir yaklaşımı da teşvik eder.
MVP’nin oluşturulması ve hızlı iterasyonlar yapılması, bazen önemli aşamaların atlanmasına neden olabilir. Özellikle pazara sunulmadan önce ürünün yeterince test edilmemesi veya müşteri geri bildirimlerinin yeterince dikkate alınmaması, sonraki aşamalarda sorunlara yol açabilir.
Lean Startup, minimum miktarda kaynak kullanımını teşvik eder. Ancak bazen bu, girişimcinin önemli ihtiyaçları karşılamakta zorlanmasına veya rekabetçi bir avantaj elde etmekte zorlanmasına neden olabilir.
Lean Startup, pazar talebini doğrulamayı amaçlar, ancak pazarın gelecekteki davranışlarını tahmin etmek her zaman mümkün değildir. Bu durum, girişimcinin yanlış bir pazara yatırım yapmasına veya doğru bir pazarı kaçırmasına neden olabilir.
Lean Startup, sık sık değişim ve adaptasyon gerektirir. Bu, bazı çalışanlar veya ortaklar arasında belirsizlik ve rahatsızlık yaratabilir. Ayrıca, sık sık yapılan değişiklikler, çalışanların motivasyonunu etkileyebilir.
Bu dezavantajlar, Lean Startup metodolojisinin bilinçli bir şekilde uygulanmasıyla azaltılabilir veya aşılabilecek durumlardır. İyi bir planlama, doğru kaynak tahsisi ve müşteri geri bildirimlerine dayalı sürekli iyileştirme, bu dezavantajların etkilerini azaltabilir.
Daha fazla bilgi için iş modeli kanvası ile ilgili blog yazımıza göz atabilirsiniz.
Bu Blog, Eda Ses tarafından İstinye Garage Incubation Hub’a yazılmıştır.